Bursa Kestane Şekeri Tarifi - Videolu

Başlatan Tekyürek, 25 Ekim 2014, 17:18:44

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Meyveleri    görkemli ağacına yaraşır şifalı bir iksir!.. İnsanoğlunun eli değip  de   altın rengi balla tatlandırdığında, lezzeti başdöndürücü....  Dillere   destan bir tatlı bu...



 

 

 

 

 

 

 "Castanea    Vesca" demişler ona; mutfaklarının zenginliği, damak tatlarına    düşkünlükleriyle tanınan Romalılar... Lezzetiyle birlikte gizemli gücüne    de inandıkları bu afrodizyakı tabii ki en özel yemeklerinde    kullanmışlar. Tarih boyunca onun eşsiz lezzetinin kıymetini bilenler    elbet sadece Romalılar değil... Doğu, batı bütün uygarlıklar...    İnsanoğlunun ilk besin kaynaklarından biri olduğunu da söylemeden    geçmemeli: Alp Dağları'nda yaşayan buzul çağı insanları yılın dört-beş    ayını sadece onu yiyerek geçirirlermiş... Öyle besleyici bir yaşam    iksiri (Eh, yüz gramında 160 kalori var tabii...

 

 

 

 

 



 

 

 Bu    şifalı lezzetin Anadolu'daki en bilinen adresi, hiç şüphesiz Bursa...    Tarihi, efsaneleri, ipeği kadar nefis yemekleriyle de ünlü olan  şehrin   adı onunla bir tutulur. Ve bu yapılması pek zahmetli şekerin bu  şehrin   adıyla ünlenmesi sadece lezzetinden değil; burada yetişen  kestanelerin   her yerdekilerden daha iri olmasından!.. Öyle ki halk  diline yerleşmiş   güzel bir söyleyiş var; "Bursa'nın kestanesi, okka  çeker beş tanesi"...   Bir zamanlar sadece beşi bir okka-yani 1280 gram-  gelen bu kestaneler   yerlerini, bugün ağaçların sayısının gitgide  azalması nedeniyle,   Türkiye'nin başka bölgelerinden getirilen kuzu  kestanelerine   bırakıyorlar. Şekerlerin pahalı olmasındaki en büyük  nedenlerden biri de   bu. Oysa ki bir zamanlar Bursa'nın kestaneleri  "vakıf" kestaneleriydi;   yani herkes bedava yiyebilirdi. Söylenceye  göre, Osmanlı  padişahlarından  biri, Tophane semtinde, şimdi Kavaklı  Camii diye  bilinen yere cami  yaptırmış.

Adamın   biri de gelmiş caminin  önüne, bugün hâlâ yaşayan bir çınar dikmiş.   Çınarı gören padişah pek  memnun olmuş, "Bunu kim dikti ise çağırın   gelsin" demiş. Adamı  getirmişler. Padişah bakmış, değneğine dayanarak   ayakta zor duran bir  ihtiyar.

 Padişah    "Dede" demiş, "Şimdi değneğini havaya at. Yere düşene kadar dile  benden   ne dilersen." "Peki" demiş ihtiyar ve değneğini havaya atmış...   "Bursa  kestaneleri vakıf olsun" diye bağırmış, işte o zamandan ağaçları    kuruyana kadar. Bursa kestaneleri "vakıf" tı...







 

 

Damağımızdaki   tadı, çocukluk ve ilkgençlik günlerinden beri  hatıralarımızın en özel   yerinde saklı kalan şekerlerdendir kestane  şekeri... Nasıl da emek  ister  yapımı! İki gün süren bir serüvenin  sonucudur, tabağımıza  geldiğinde  bizi sarıveren büyülü tadın şöleni...  Bu şekeri yapmak için  iri  kestanelerin makbul olduğunu söyleyelim, ilk  iş olarak,  kestaneler dış  kabuklarından özenle ayrılır.

 Kabukları    soyulduktan sonra iç kabuğuyla suya konarak hafif ateşte ağır ağır    pişirilerek başlar yolculuk... İç kabukları soyulacak kıvama gelince    ateşten indirilerek soğumaya bırakılır. En çok sabır ve özen isteyen    aşaması başlar tatlının... Tek tek, özenle, parçalamadan iç    kabuklarından soyarak ayırmak gerekir kestaneleri... Bir yandan da    şerbet hazırlanır. Şeker tencereye konup üzerini bir parmak geçecek    kadar su ilave edilir. Şerbet yapımının bu aşamadaki püf noktası    karıştırılmadan kısık ateşte şekerin erimesinin beklenmesidir. Şeker    eridikten sonra kestaneler tencereye özenle yerleştirilir. Çok hafif    ateşte, kaynatmadan iki saat pişirilir. Artık bir günlük bekleme süresi    başlamıştır bu eşsiz lezzete ulaşmak için... Bir gün boyunca şurubuyla    bekletilen kestaneler, sürenin dolmasıyla kalan şurubu emene kadar  çok   hafif ateşte yeniden pişirilir. Ve nihayet hazırdır... Son bir   eklemeyle  lezzet tamamlanır: Servis yaparken üzerine vanilya   serpilir... Mutfaklarımızda hazırlanışı ayrı birer anı olan kestane şekeri, yazar Selim İleri'nin hatıralarından şöyle dökülmüş kâğıda:





 "Bursa    sona ermiş; Laleli'deki evde kestane, Bursa hatırası olup çıkmıştır.    Bursalı hanımların hepsi Nezihe Halamız gibi kestane marifetleri    bilirler miydi? Nezihe Hala, meyvesi iri ve tatlı Bursa kestanesini    evirip çevirip kotardığı gibi, ufak meyveli, çok tatlı kuzu    kestanesinden de harikalar yaratırdı. Ne olurdu, nasıl olurdu, bu    kestaneler haşlanır, bir püre mi diyeyim, krema, kaymak mı diyeyim,    pembemsi bir doyulmazlık olup çıkardı... Ben sonraları en ünlü    pastanelerimizden kestaneli pastalar, kestane kubbeleri almadım mı    sanıyorsunuz! Gelgelelim hiçbirinde halamızın kestane marifetlerinin    tadını yakalayamadım. Yok, severim kestaneli pastayı, çikolata dökülmüş,    içi portakal kabuklu, kiraz şekerlemeli kestane ezmesini; ama hepsi o    kadar. Ev yapımları, Nezihe Hala'nın eli değmişleri nerede!"

Hafızalarımızda    kalan tadı ile sofralarımızda en özel yerini alan, Osmanlı  mutfağından   bize miras kestane şekerleri, bugün belki de hiçbir  meyveden yapılmış   tatlının görmediği itibarı görmeye devam ediyor...Gitgide çeşitlenen şekilleri, renk renk görüntüleri ve doyulmaz lezzeti ile...



Gelelim kestane şekerin tarifine..







     

 



 





 

 Hazırlama Süresi: 20 dk.

Pişme Süresi : 120 dk.





Malzemeler



500 gr Kestane
2,5 su bardağı Toz Şeker
2,5 su bardağı Su
 2 tatlı kaşığı Vanilya
 

 

 Toz  şekeri  başka bir  tencereye alıp üzerine su ilave edin. Orta ateşte   karıştırmadan şeker  eriyinceye kadar kaynatıp kestaneleri ilave edin.   Kaynatmadan kısık  ateşte yaklaşık 2 saat pişirin. Tencereyi ateşten   alıp 1 gün kadar  bekletin. Kalan şurubunu emene kadar çok hafif ateşte   yeniden pişirin.  Servis yaparken üzerine vanilya serpin.



Kestane şekeri nasıl yapılır ? Videolu Anlatım.[/i]





 Meşhur Bursa Kestane şekeri tarifi ve yapımı, ustasının anlatımıyla uygulamalı olarak sizlerle...



Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor Üye ol Veya Giriş YapLinklerin Görülmesine İzin Verilmiyor Üye ol Veya Giriş Yap





Afiyet Olsun...
Linkback: Bursa Kestane Şekeri Tarifi - Videolu
  • Gösterim 2,307 
  • Herşey Genel Paylaşım
  • 0 Yanıtlar


Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor Üye ol Veya Giriş Yap


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious

Benzer Konular (5)

Yanıtlar: 0
Gösterim: 2315

Yanıtlar: 0
Gösterim: 1809

Yanıtlar: 0
Gösterim: 2025

Yanıtlar: 0
Gösterim: 2138

Yanıtlar: 0
Gösterim: 2033


İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz