Android Telefon Yazılım Rom Destek Teknoloji Sitesi

(https://www.replikacep.com/resim/resimler/hamilelik-belirtileri-nelerdir-gebelik-testi-ne-zaman-yapilmalidir.jpg)


Hamilelik, anne adayları için oldukça maceralı bir süreçtir. Bebeğinizin dünyaya gelmek için hazırlandığı bu süreç içerisinde, anne adayları da aynı şekilde bir bebek dünyaya getirebilmek için hazırlanır. Bu hazırlık boyunca, bedeninizde pek çok ruhsal ve fiziksel değişiklikle karşılaşırsınız. Bu değişimler kimi zaman zor gelse de, belirtilere karşı nasıl hareket etmeniz gerektiğini bildiğiniz sürece sorunsuz bir hamilelik geçireceğinize emin olabilirsiniz.
Hamilelikte vücudunuz baştan aşağı değişir. Bu değişim pek çok belirti ile kendini gösterir. Hamilelik belirtilerinin bazıları çok net olduğu gibi, bazıları biraz daha sönük kalabilir.
Mide Bulantısı ve Kusma
Hamilelikte anne adaylarının en yaygın olarak yaşadığı belirti, mide bulantısı ve kimi zaman kusma olarak gösterilir. Bu durum genellikle sabah bulantısı olarak adlandırılıyor olsa da, günün her saatinde bulantı yaşamanız olasıdır.
Hamilelik sırasında bulantı ve kusma, bebeğe hiçbir zarar vermediği gibi, aynı zamanda fazlasıyla yaygın görülen bir durumdur. Her 100 kadından 80'inde görülen bu durum, genellikle hamileliğin 6. haftasından itibaren başlayarak, 12. haftasına kadar devam eder. 12. haftadan itibaren genellikle bulantı ve kusma durumu ortadan kalkar.
Hamileliğin en yaygın belirtisi olan mide bulantısına karşı alabileceğiniz bazı önlemler ile hamileliğinizin ilk haftalarını daha rahat geçirmeniz mümkündür:

• Bol bol dinlenin: Bulantı dinlenmediğiniz sürece artacaktır. Mümkün olduğu kadar dinlenmeye özen gösterin.
• Sabah bulantısı yaşıyorsanız yataktan çıkmadan önce kendinize vakit ayırın: Sabahları yatakta bulantı yaşıyorsanız kahvaltınızı yataktan çıkmadan yapmayı düşünebilirsiniz. Yavaş hareket etmeniz ve ayağa kalkmadan önce, bisküvi, tost gibi kuru gıdalar tüketmeniz bulantıyı zayıflatacaktır.
• Bol bol sıvı tüketin: Bulantıyı azaltmak için bol miktarda su tüketmelisiniz. Ancak su tüketiminizi büyük porsiyonlar olarak değil, pipetle veya küçük yudumlarla yapmanız önerilmektedir.
• Zengin karbonhidratlı gıdalar tüketin: Bulantı, karbonhidrat açısından zengin gıdalar ile kolayca bastırılabilir. Ekmek, makarna, pilav gibi gıdalar tüketebilirsiniz.
• Şekerli, mayhoş ve soğuk içeceklerden uzak durun: Bu tarz içecekler bulantınızı tetikleyebilir veya daha da artırabilir. Mümkünse bunlardan uzak durun.
• Oyalanacak bir aktivite bulun: Bulantınıza odaklanmanız halinde daha kötü hale getirebilirsiniz. Kafanızı dağıtmak ve mide bulantınızı unutmak için iyi vakit geçirebileceğiniz bir aktivite bulmanızda fayda vardır.

Bunların dışında, bulantınızı azaltmak için zencefilli içecekleri tercih edebilirsiniz. Bulantı, ilk 12 hafta içerisinde normal kabul edilse de, bu durumun uzaması veya ağrılı hale gelmesi durumunda doktor kontrolünden geçmenizde fayda vardır.
İştahın Açılması veya Yemekten Tiksinme
Hamilelik sırasında en doğal görülen durumlardan biri de iştah açılmasıdır. Vücudunuzda yaşanan hormon değişiklikleri nedeniyle, hamileliğiniz sırasında iştahınız artabilir. Bu doğal bir durum olsa da, "bir bana bir de bebeğe" anlayışı ile porsiyonlarınızı büyütmeniz, hem hamilelik kiloları açısından vücudunuza zarar verebilir hem de bebeğe herhangi bir etkisi olmaz. Annenin beslenmesi hamilelikte çok önemli bir faktör olsa da, bebeğinizin sizden çok daha küçük olduğunu ve sizinle aynı porsiyonu yiyemeyeceğini unutmayın.
Hamilelik sırasında mümkün olduğu kadar aç kalmamaya çalışın. Doktorunuzun verdiği tavsiyelere uyarak, dengeli ve zengin içerikli bir menü oluşturun.
Hamilelik esnasında iştah artması, genellikle hamileliğin ilk üç ayında ortaya çıkar. Bu iştah artışı, sabah bulantılarının geçtiği ikinci üç aylık dönemde zirveye ulaşır. Bu dönemde mutlaka dengeli beslenmeniz gerekli olsa da, iştahınızı biraz olsun kapatmak için takip edebileceğiniz bazı ipuçları bulunuyor.

• Sıvı tüketimini artırın. Susuzluk ve açlık hissi birbirine çok benzediği için, bazen acıktığınızı düşünerek susuyor olabilirsiniz. Hamilelikte günlük olarak 12-13 bardak arası su tüketilmesi önerilmektedir.
• Kalorilerinizi takip edin: Normal şartlarda pek çok hamile kadın kalori takibi yapmaz. Ancak, hamileliğin ilk dönemlerinde, ortalama olarak yalnızca 350 kalorilik bir ekstra gıdaya ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Bu miktar hamileliğin son 3 ayında 500 kaloriye yükselmektedir. Doktorunuzun tavsiyelerine uygun olarak düzgün bir beslenme programı hazırlamanız halinde, hem iştahınızı kontrol altında tutabilir, hem de hamilelik sırasında daha az kilo alabilirsiniz.
• Az ama sık porsiyonları tercih edin: Tek porsiyonda ağır yemek mide yanması, gaz ve buna benzer sorunlara neden olabilir. Hamilelik sırasında mümkünse günde 6 kez, daha küçük porsiyonlara bölünmüş şekilde yemek yemelisiniz.

İştahınızı kontrol altında tutmak için yanınızda atıştırmalıklar taşıyabilir, A ve C vitamini açısından zengin gıdalar tüketebilirsiniz.
Hamilelik sırasında iştah kaybı da oldukça yaygın bir durumdur. Özellikle 6. aydan itibaren hamilelerde iştah kaybı ve yemekten tiksinme belirtileri görülebiliyor. Bu durum, genellikle bebeğin büyümesinden kaynaklı, vücudunuzda yemek için daha az alan kalması ile açıklanmaktadır.
Bu dönemlerde, yine iştahınızı kontrol etmek için kullandığınız yöntemlerde olduğu gibi, küçük porsiyonlarla sık yemek yemeniz önerilmektedir. Daha az yemek yemek isteyeceğiniz için, yemeklerinizin vitamin ve mineral açısından oldukça besleyici olması gerekiyor. Doktorlar, genellikle 6 porsiyonluk yemek döngüleri öneriyor olsa da, size ve bebeğinize en uygun beslenme programı için doktorunuza danışmanızda fayda vardır.
İdrara Çıkmanın Sıklaşması
Hamile kadınların çoğunda daha sık idrar ihtiyacı görülebilmektedir. Genellikle 6. hafta ile 8. hafta arasında başlayan bu durum, hormonlarınızın daha fazla diüretik üretilmesini tetiklemesi nedeniyle meydana gelir.
Hamile kadınlarda sık idrara çıkma durumu normal kabul edilse de, diyabet ve idrar yolu enfeksiyonları gibi hastalıkların da belirtisi olabilir. Bu nedenle, sık idrar durumunda, özellikle yanma hissi varsa, mutlaka doktorunuza danışmanız tavsiye edilmektedir.
Baş Dönmesi
Vücudunuz doğum yapmak için hazırlanırken dolaşım sisteminizde de bazı değişiklikler meydana getirir. Hamilelik sırasında, vücudunuzda kan damarlarının etrafını saran duvarlar gevşer. Bu durum, tansiyonunuzun normale göre daha düşük hale gelmesine neden olur, bunun sonucundaysa baş dönmesi meydana gelir.
Pek çok hamile kadında görülen bu durum oldukça normaldir. Baş dönmesi, çok sıklaşmadığı sürece doktora gitmenizi gerektiren bir durum değildir. Genellikle ilk 3 aydan itibaren başlayan baş dönmeleri doğuma kadar devam edebiliyor.
Hamileliğiniz esnasında yaşadığınız baş dönmesini biraz olsun azaltmak için bazı noktalara dikkat etmeniz gerekebilir;

• Yataktan veya oturduğunuz yerden yavaş kalkın. Aceleniz olsa bile yavaş hareket etmeye dikkat edin.
• Baş dönmesi yaşadığınız zaman oturun veya uzanın, sağ elinizin üzerinde göreceğiniz büyük kan damarına masaj yapın. Bu damar tansiyonunuzu dengelemenize yardımcı olarak, baş dönmenizi azaltabilir.
• Bol bol su için ve mümkün olduğu kadar iyi beslenin. Baş dönmesi sadece tansiyondan değil, aynı zamanda açlık ve susuzluktan da kaynaklanıyor olabilir.

Baş dönmesi belirtisini yaşadığınız zaman kesinlikle kendi başınıza karar vererek ilaç kullanmamalısınız. Bu hem bebeğe hem de size zarar verecektir. Eğer tansiyonunuzun olması gerekenden çok düşük olduğunu veya baş dönmelerinin normal olmadığını düşünüyorsanız doktorunuza danışmalısınız.
Hafif Kanama
Hamileliğin en erken belirtilerinden kabul edilen hafif kanama, daha ilk haftalarda itibaren görülebilir. Bu durum hamilelik sürecinde normal kabul edilmektedir.
Hamilelik sırasında hafif kanama görülmesinin sebebi, vücudunuzda büyümeye başlayan embriyonun rahim duvarlarına yerleşmesi olarak gösterilmektedir. Bu yerleşme sırasında hafif kanamalar görülebilir. Ancak kanamaların artması tehlikeli olabileceği için doktor kontrolünden geçmenizde fayda vardır.
Ruh Halinde Görülen Değişiklikler
Özellikle hamileliğin 6. ve 10. haftaları arasında zirveye ulaşan ve 6. aydan itibaren azalan ruh hali değişimleri, hamileliğin en yaygın görülen belirtilerindendir.
Anne adayları, hamilelik süresince vücutlarında yaşanan hormon değişiklikleri, stres, yorgunluk ve anne olmanın getireceği sorumluluk ile ruhsal açıdan dengesiz olabilirler. Bu durum, hem psikolojik hem de biyolojik açıdan normal kabul edilmektedir. 6.aydan itibaren ruh halinde değişimler azalsa da, doğuma yaklaştıkça yine bu durum ortaya çıkabilir.
Ruh halindeki değişimler hormon kaynaklı olsa da, bazı durumlarda kendinizi çirkin bulmanızdan veya kilolu göründüğünüzü düşünmeniz nedeniyle de ortaya çıkabilir. Bu durum mide yanması, yorgunluk ve sık idrara çıkma gibi hamilelik belirtileri ile birleşince çekilemez bir hal alabilir. Hamilelik sırasında ruh halinde görülen değişiklikleri hafifletmek için mutlaka alttan almalısınız. Yaşananların ve vücudunuzda oluşan değişikliklerin geçici olduğunun bilincinde olun. Bebeğinizi kucağınıza aldığınız zaman neler hissedeceğinize odaklanın. Ruh hali değişimlerini hafifletmek için partneriniz ile bağlarınızı güçlendirmeniz de tavsiye edilmektedir. Hamilelik tek kişilik bir süreç olmadığı için, mutlaka eşinizden de destek almalısınız.
Stresten kurtulmak için hobi edinin, boş vakitlerinizde kendinize zaman ayırmayı ihmal etmeyin. Endişelerinizi içinizde tutmak yerine arkadaşlarınıza veya eşinize anlatmanız da hamilelik sırasında oluşan stresi ve ruh hali değişimlerini hafifletecektir. Hamilelik sırasında, 100 kadından 23'ünün hafif veya şiddetli depresyona girdiğini unutmayın. Eğer kendinizi kötü hissediyorsanız, hem bebeğinizin hem de kendinizin sağlığını riske atmamak amacıyla bir psikologdan profesyonel destek alabilirsiniz.
Göğüslerde Büyüme
Hamilelik sırasında göğüslerinizdeki değişimler 4. ve 6. haftalarda ortaya çıkar ve ilk 3 boyunca devam eder. Hormonlarınızın değişmesi, göğüslerinizi direk olarak etkileyecektir. Büyüme, hassasiyet, ağrı ve buna benzer durumlarla karşılaşmanız olasıdır.
Hamilelik sırasında göğüslerinizde şu değişimlerin yaşanmasını bekleyebilirsiniz;

• Göğüslerde büyüme: ve 8. haftalardan başlayarak, hamilelik boyunca devam edecek şekilde göğüslerde büyüme görülebilir. Özellikle ilk kez doğum yapacak olan kadınlarda bu büyüme daha fazla olur. Bu esnada göğüsleriniz kaşınabilir, hatta bazı anne adaylarında deri çatlakları da görülebilir.
• Damarlarda büyüme: Bazı anne adayları, hamilelik esnasında göğüslerindeki damarlarda büyüme görebilir. Normalde görünmeyen damarlarınızın göründüğünü fark edebilirsiniz. Bu durum, ilk birkaç aydan sonra daha belirgin hale gelebilir.
• Göğüsten süt veya sıvı gelmesi: Hamileliğin üçüncü ayından itibaren vücudunuz "colostrum" adı verilen, "ağız sütü" anlamına gelen bir madde üretir. Bu madde, bebeğinizin bağışıklık sisteminin gelişmesi için gerekli olan, doğumdan sonra tüketeceği anne sütüdür. Göğüslerinizde hassasiyetin artması ile birlikte, hafif sarıya çalan renkte sıvı akıntılar görebilirsiniz. Bu oldukça normal bir durumdur.

Hamilelik sırasında göğüslerinizde yaşanacak olan hassasiyeti gidermek için hamilelik sütyenleri, spor veya uyku sütyeni gibi ürünleri kullanabilirsiniz. Ancak bu ürünleri satın alırken, göğüslerinizde hamilelik boyunca yaşanacak olan büyümeyi hesaba katarak beden seçimi yapmanız tavsiye edilmektedir.
Diğer Belirtiler
Hamilelik, insan bedeninin başına gelebilecek en karmaşık süreç olduğu için pek çok farklı belirti ile kendini gösterebilir. Ana belirtilerinin dışında pek çok farklı hamilelik belirtisi mevcut;

• Kabızlık: Hamilelik sırasında projesteron adı verilen yeni bir hormon ile vücudunuz çok daha içli dışlı olmaktadır. Bu hormonun yüksek seviyelerde olması, sindirim sisteminize direk olarak etki ederek kabızlığa neden olabilir.
• Baş ve sırt ağrısı: Hamile kadınlarda genellikle strese ve hormon değişimlerine bağlı olarak baş ağrısı görülebilir. Buna ek olarak, biyolojik değişimlerden kaynaklı sırt ağrıları da hamilelik sırasında çok sık görülmektedir.
• Artan tükürük salgısı: Tükürük salgısının artması hamilelik sırasında salgılanan hormonlar ile direk bağlantılıdır ve pek çok kadında görülür.
• Ağız kuruması: Her ne kadar bazı kadınlarda tükürük salgısının arttığı görülse de, hamilelik sırasında tükürük salgısında azalma ve akabinde ağız kuruması da görülebilir.
• Diş eti kanaması: Diş etlerinde yer alan kılcal damarlar da hamilelik değişimlerinden etkilenebilir. Dişinizi fırçalarken diş eti kanaması yaşamanız normaldir.
• Burun akıntısı ve tıkanıklığı: Mukus salgısının artması sonucunda burun tıkanıklığı ve akıntısı yaşamanız normal hamilelik belirtileri arasında gösterilmektedir.
• Kokulara hassasiyet: Hamilelik sırasında pek çok kadın daha yoğun koku almaya başlar. Bu durum, belli kokulara karşı hassasiyet oluşmasına neden olabilir. Mümkün olduğu kadar keskin kokulardan uzak durmaya dikkat etmelisiniz.

Hamilelik belirtileri kişiden kişi göre değişebilir ve sayfalarca farklı belirti listelenebilir. Vücudunuzda pek çok değişiklik yaşanacağı için, sizi rahatsız edici seviyeye ulaşmayan ve sağlığınızı riske atmayan tüm belirtiler normal kabul edilmektedir. Ancak eğer belirtinin şiddetinin arttığını düşünüyorsanız veya günlük yaşantınızı etkiliyorsa doktora danışmanızda fayda vardır.
Gebelik Testi Ne Zaman Yapılmalıdır?
Hamile olduğunuzdan şüpheleniyorsanız, 5 erken hamilelik belirtisini yaşamanız halinde hamilelik testi yapmanız tavsiye edilmektedir.
Adet gününüzü kaçırmanız, hamileliğin en erken belirtilerinden biri olarak kabul ediliyor. 28 günlük döngü içerisinde gerçekleşen adetlerinizi takip etmiyor olsanız bile, bir haftayı geçen gecikmelerde tedbir amaçlı gebelik testi yapmanız önerilmektedir.
Karın ağrısı ve göğüs hassasiyeti, yine erken hamilelik belirtilerinden kabul ediliyor. Menstrüel kramplara benzer şekilde karın ağrısı yaşıyorsanız fakat adet olamıyorsanız hamilelik testi yapmanız tavsiye edilmektedir. Aynı şekilde göğüslerde yaşanabilecek hassasiyet de gebelik testi yapmanız gerektiğine dair bir işaret olabilir.
Gebelik testinin doğru sonuç verebilmesi için ideal tarihler, adet gününüzün gecikmesinden sonraki 4-6 gün olarak belirtilmektedir. Bu süreçte yapılacak hamilelik testleri %99 oranında doğru sonuç vermektedir.
Doktora Ne Zaman Gidilmeli?
Hamilelik sırasında doktor kontrolleri kritik öneme sahiptir. Hamile olduğunuzu anladığınız andan itibaren düzenli olarak doktor kontrolünden geçmeniz gerekiyor. Doktorunuzun size vermiş olduğu kontrol tarihlerine de uymanız ayrıca dikkat etmeniz gereken bir husustur. Eğer hamilelik sırasında yoğun kanama, günlük yaşantınızı etkileyecek kadar baş dönmesi, çok şiddetli ağrı, idrarda kanama ve buna benzer normal olmayan belirtiler yaşıyorsanız mutlaka doktor kontrolünden geçmeniz gerekmektedir.
Hamilelik, tek başınıza anlamanız güç olan bir süreç olabilir. Bu nedenle, kendinizi rahatsız hissettiğiniz her zaman doktor kontrolünden geçmelisiniz. Herhangi bir risk almaktansa, doktora giderek en doğru sonucu öğrenmeniz, hem bebeğiniz hem de sizin sağlığınız için oldukça önemlidir. Sadece fiziksel belirtilerde değil, ruh halinizde yaşanan değişimleri kaldıramamanız halinde de profesyonel desteğe başvurabilirsiniz. Pek çok anne adayı, hem hamilelik sırasında hem de sonrasında psikolojik destek almaktadır. Gereken hallerde kontrolleri yaptırmak, muayene olmak size fayda sağlayacağı gibi bebeğinizin gelişimine de olumlu yönde etki edecektir.