Mustafa Kemal Atatürk'ün Afyon'da Türk Subayına Hitabı

Başlatan Tekyürek, 25 Ekim 2014, 17:43:37

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

"Milletimiz, Ordusundan Yoksun Bırakılma  Girişimiyle Karşı Karşıyadır."



[/i]



"Türk milletine taarruz eden düşman önce  Türk subayını aşağılamak ister"





Mustafa Kemal Atatürk'ün, 82 Yıl  Önce,31 Temmuz 1920 Tarihinde, Afyonkarahisar  Kolordu Dairesi'nde Subaylara Hitaben Yaptığı Konuşmanın Tam  Metni:





 "Millet  bağımsızlığının korunmasını ordudan, ordunun  ruhunu teşkil eden subaylardan  bekler. İşte subayların yüce olan  vazifesi budur. Milletin bağımsızlığı ihlal  edilirse bunun vebali  subaylara ait olacaktır."


  "Orduyu imha etmek  için mutlaka subayını mahvetmek, aşağılamak  lazımdır. Kumandanlarımıza ve  subaylarımıza tecavüz ve taarruza  başladılar. Askerlik izzetinefsini yok etmeye  gayret ettiler."

 

"Kuvveti olmayan,  dolayısıyla mücadele edemeyen bir millet, mahkûm ve  esir vaziyettedir. Böyle bir  milletin bağımsızlığı gasp olunur."


  "Dünyada hayat için,  insanca yaşamak için bağımsızlık lazımdır.  Bağımsızlık sahibi olmak için kuvvet  sahibi olmak ve bunun için  mevcudiyetini ispat etmek icap eder. Kuvvet  ordudur."

 

"Milletimiz,  ordusundan yoksun bırakılma girişimiyle karşı karşıyadır."


Efendiler!





Eski silah arkadaşlarımla böyle  yakından ve samimi  temasta bulunmaktan büyük vicdani zevk hissediyorum.  Sizinle oturup uzun  hasbıhal etmek isterdim. Fakat çoksunuz; müsait  yer de yoktur. Bu sebeple  hissiyatımı birkaç cümle ile mülahaza etmekle  yetineceğim.  





Arkadaşlar!  




 İngilizler  ve  yardımcıları milletimizin bağımsızlığını imhaya karar vermişlerdir.  Milletler  bağımsızlıklarını hiç kimsenin lütuf ve atıfetine borçlu  değildir. Hiç kimse  kimseye, hiçbir millet diğer millete hürriyet ve  bağımsızlık vermez. Milletlerde  tabiaten ve yaratılıştan mevcut olan bu  hak, milletlerce kuvvetle, mücadele ile  mahfuz bulundurulur. Kuvveti  olmayan, dolayısıyla mücadele edemeyen bir millet,  mahkûm ve esir  vaziyettedir. Böyle bir milletin bağımsızlığı gasp  olunur.



  Dünyada hayat için, insanca yaşamak için bağımsızlık  lazımdır.  Bağımsızlık sahibi olmak için kuvvet sahibi olmak ve bunun için   mevcudiyetini ispat etmek icap eder.



Kuvvet ordudur.



Ordunun hayat ve saadet  kaynağı, bağımsızlığı takdir eden milletin, kuvvetin lüzumuna olan vicdani  imanıdır.   İngilizler,  milletimizi bağımsızlıktan mahrum etmek için, pek tabii  olarak evvela onu  ordudan mahrum etmek çarelerine giriştiler. Mütareke  şartlarının tatbikatı ile  silahlarımızı, cephanelerimizi, bütün müdafaa  vasıtalarımızı elimizden almaya  çalıştılar. Sonra kumandanlarımıza ve  subaylarımıza tecavüz ve taarruza  başladılar. Askerlik izzetinefsini  yok etmeye gayret ettiler.



Ordumuzu tamamen  lağvederek, milleti bağımsızlığını muhafaza için  muhtaç olduğu dayanak  noktasından mahrum etmeye teşebbüs ettiler. Bir  taraftan da müdafaasız, ordusuz  bıraktıklarını zannettikleri milletin  de izzetinefsine, her türlü haklarına ve  mukaddesatına taarruzla  milleti alçaklığa, boyun eğmeye alıştırmak planını takip  ettiler ve  ediyorlar. Her halde ordu, düşmanlarımızın birinci taarruz hedefi  oldu.  



Orduyu imha etmek için mutlaka subayını mahvetmek, aşağılamak lazımdır.   Buna da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi  boğazlamakta  engeller ve müşkülat kalmaz. Bu hakikat karşısında ve  içinde bulunduğumuz  vaziyete göre subaylar heyetimize düşen vazifenin  mahiyeti, ehemmiyeti ve  kıymeti kendiliğinden meydana çıkar.



  Milletimiz hür ve  bağımsız yaşamak lüzumuna tam bir iman ile kani  olmuş ve buna kati azim ile  karar vermiştir. Zaman zaman şurada burada  üzüntü verici karaktersizliklerin  görülmüş olması hiçbir vakit  milletimizin genel kanaatine, hakiki imasına sekte  vurmamıştır ve  vuramayacaktır. Dolayısıyla kuvvetin, ordunun vücudu için lazım   olduğunu söylediğim kaynak ki milletin vicdanı  imanıdır-mevcuttur.

   Ordu ise arkadaşlar,  ancak subaylar heyeti sayesinde vücut bulur.  Malum bir askeri hakikat, felsefi  hakikattir; "ordunun ruhu  subaylardadır". O halde subaylarımız, düşmanlarımız  tarafından yıkılmak  istenilen ordumuzu tamir edecek ve canlandıracak ve ordu ve   milletimizin bağımsızlığını muhafaza edecektir. Millet, bağımsızlığının   muhafazasından ibaret olan hayati gayesinin teminini ordudan, ordunun  ruhunu  teşkil eden subaylardan bekler. İşte subayların yüce olan  vazifesi  budur.



 Allah göstermesin,  milletin bağımsızlığı ihlal edilirse bunun vebali subaylara ait olacaktır.  



Subaylar, izah ettiğim yüce, mukaddes ve bütün açılardan üzerlerine  düşen vazife  itibariyle, bütün mevcudiyetleriyle ve bütün dikkat ve  ferasetleriyle  giriştiğimiz bağımsızlık mücadelesinde, birinci derecede  faal ve fedakâr olmak  mecburiyetindedirler. Şahsi ve hususi hayatları  itibariyle de subaylar,  fedakârlar sınıflarının en önünde bulunmak  mecburiyetindedirler. Çünkü  düşmanlarımız herkesten evvel onları  öldürürler. Onları aşağılar ve hor  görürler.



Hayatında bir an olsa bile subaylık yapmamış, subaylık izzetinefsini,   şerefini duymuş, ölümü  küçümsemiş bir insan, hayatta iken,  düşmanın tasarladığı  ve reva gördüğü bu  muamelelere katlanamaz. Onun yaşamak için bir  çaresi vardır: Şerefini korumak!  Hâlbuki düşmanlarımızın da kastettiği,  o şerefi ayaklar altına almaktır.  Dolayısıyla subay için "ya istiklal,  ya ölüm" vardır. Fakat arkadaşlar  ölmeyeceğiz, bağımsızlığımızı  muhafaza ederek yaşayacağız ve milletimizi daima  bağımsız görmekle  bahtiyar olacağız!  



(Atatürk'ün Bütün Eserleri,  9.cilt)


Linkback: Mustafa Kemal Atatürk'ün Afyon'da Türk Subayına Hitabı
  • Gösterim 2,108 
  • Herşey Genel Paylaşım
  • 0 Yanıtlar


Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor Üye ol Veya Giriş Yap


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious

Benzer Konular (5)


İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz