Urfa Sıra Gecesi Nedir, Ne Değildir?

Başlatan Tekyürek, 25 Ekim 2014, 15:20:04

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Tarih süreci içerisinde bazı  geleneklerimiz yozlaşmakta, bazıları da çeşitli nedenlerle  kaybolmaktadır. Buna karşılık bazı geleneklerimiz ise ilk günkü şevk ve  heyecanla sürdürülmektedir. İşte tüm canlılığıyla gerek Urfa, gerekse  Urfa dışındaki Urfalıların sürdürmekte oldukları geleneklerden biri  â€œsıra gecesi” geleneğidir.

 

 

Yıllardan beri “sıra gecesi” her fırsatta medyanın ilgisini çekmiştir.  â€¦Birçok gazete ve dergilerde sıra gecesiyle ilgili haber ve makale  çıkmıştır. “Urfa sıra gecesi”, “Urfa geceleri” adıyla kasetler  çıkarılmıştır. Urfa'ya gelen misafirlere ve üst düzey bürokratlara sıra  gecesi” adıyla müzikli eğlence geceleri düzenlenmiştir. Çeşitli kuruluş  ve derneklerce, Urfa dışında “sıra gecesi” adıyla geceler  düzenlenmiştir. Böylece sıra gecesi, Urfa'da yaşayan bir gelenek olma  yolunda, Urfa'nın bir simgesi ve Urfa kültürünün bir tanıtım gecesi  olmuştur.

Bu nedenle de sıra gecesi denildiği zaman, yaygın olarak “müzik gecesi”  anlaşılmaktadır. Halbuki müzik, sıra gecesinin sadece bir bölümüdür.  Sıra gecesinin müzik yanında çok daha başka fonksiyonları vardır.

İşte bu nedenle -yıllardır sıra gezen biri olarak halkımızın yıllardır  sürdürdüğü ve son yıllarda medyanın da ilgi odağı olan “sıra  geceleri”mizi çeşitli yönleriyle bu yazımızda ele alacak, kültür  hayatındaki yerini vurgulamaya çalışacağız.

 

 

 â€œSıra Gecesi” Nedir?

 

Genellikle kış gecelerinde, birbirine yakın yaş grubundaki gençlerin  veya orta yaşlardaki arkadaş gruplarının, her hafta bir başka arkadaşın  evinde olmak üzere, haftada bir akşam, belirli bir niteliğe ve düzene  göre sıra ile yaptıkları toplantılara Şanlıurfa'da “sıra gecesi”  denmektedir. Kısaca; “sıra gecesi” bir arkadaş grubunun haftada bir  olmak üzere bir araya geldikleri toplantılardır.

 

 

 Sıra Gecesinin Urfa Kültür Hayatındaki Yeri

 

Sıra gecesinin Urfa kültür hayatındaki yerini şöyle özetleyebiliriz.  Urfalı, genç yaşından itibaren sıra gecesine katılarak, cemaatle oturup  kalkmayı, gelenek ve göreneklerini, adâb-ı muâşeret kurallarını,  cemaatte konuşmanın adabını, yeri geldiği zaman konuşmayı, yeri  geldiğinde dinlemesini bilmeyi, büyüğüne saygıyı öğrenir. Bu yönüyle  â€œsıra gecesi” bir halk mektebidir.

Sıra gecelerinde zaman zaman çeşitli kitaplar okunur ve yorumları  yapılır. Bu yönüyle “sıra gecesi” bir eğitim-öğretim müessesidir.

 

 

“Sıra geceleri” acıyı ve mutluluğu paylaşmaktır. Sıra arkadaşlarından  birinin yakını ölse, diğer sıra arkadaşları cenazenin hazırlanmasından  kaldırılmasına kadar arkadaşlarının yanında olurlar, arkadaşlarının  acısını paylaşırlar. Düğün, sünnet vs. gibi mutlu günlerde yine  arkadaşlar bir araya gelir ve mutluluğu paylaşırlar.

 

 

Şanlıurfa'da müziğin gelişmesi ve yaygınlaşmasının en büyük nedeni sıra  geceleridir. Bu geceler bir usta çırak geleneğine uygun olarak müziğin  öğretildiği ve icra edildiği meşk ortamıdır. Bu yönüyle sıra geceleri  bir “Halk konservatuarı”dır.

 

 

Keklik, at gibi belirli hayvanlara merakı olanlar, sıra gecelerinde  sevdikleri konuları konuşurlar; bu yönüyle sıra gecesi bir cemiyet, bir  dernek gibidir.

 

 

Urfa'nın sosyal, kültürel ve ekonomik sorunları sıra gecesinde konuşulur  ve tartışılır, çözüm yolları üretilir. Bu yönüyle sıra geceleri birer  istişare toplantılarıdır.

Sıra geceleri sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın yoğunlaştığı ve pratiğe  dönüştüğü yerdir. Sıra arkadaşları kendi aralarında yardımlaşma  sağladıkları gibi, sıra gecelerinde toplanan paralarla fakirlere yardım  edilir.

 

 

Sıra geceleri nezih bir sohbet ortamıdır; ilim ve irfan sahipleriyle  sohbetler edilir. Şiirler dinlenir, kültür ve edebiyat üzerine  konuşulur.

 

 

Sıra geceleri geleneksel “Tolaka” ve “Yüzük fincan” oyunlarının oynandığı, geleneklerin yaşatıldığı gecelerdir.

 

 

Sıra gecesi, Urfa ve Urfalının tanıtımının yapıldığı bir lobidir.

 

 

Sıra gecesi; zengin Urfa sofrası yemeklerinden çiğköfte ve tatlılarının yenildiği, misafirlere tanıtıldığı ortamlardır.

 

 

 Sıra Gecesine Geliş

 

Sıraya geliş saati daha önce belirlenen saatlerde olur ve büyük bir önem  taşır. Herkes belirlenen saatte gelmek zorundadır. Belirlenen saatte  gelemeyen, önceden tespit edilen para cezasını ödemek zorunda kalır.  Sıraya gelenleri, ev sahibi kapıda karşılar ve oturulacak odaya alır.  Sıraya önce gelenler ayağa kalkarak gelene buyur eder. Sıraya gelen  selam vererek herkesle tokalaşır ve uygun yere oturur. Sırada yaşça  büyük olanlar üst tarafta, yaşça küçük olanlar kapıya yakın oturur. Ev  sahibi ve sıraya daha önce gelenler, sonradan gelenlere “merhaba”  derler; sıraya gelen de onlara “merhaba” diyerek karşılık verir. Daha  önce gelenler çoksa cemaatin hepsine birden merhaba anlamına gelen  â€œcemaatize rahmet” der.

 

 

 Sıra Gecesinde Misafir Ağırlama

 

Sıra grubundan olan biri beraberinde misafir getirebilir. Misafire  odanın üst tarafında yer verilir. Sıraya gelen misafirler, sıraya  getiren kişi tarafından tanıştırılır. Sıradakiler de misafire  tanıştırılır. Sıradakilerin tanıştırılması, misafiri getiren kişi  tarafından yapılır veya sıradakiler tek tek sıra ile kendilerini  tanıtırlar.

 

 

 Sıra Gecesinde Sohbet

 

Sıra gecelerinin en önemli fonksiyonlarından biri sohbettir. Sohbete,  sıraya gelenlerden hal hatır sorularak başlanır. Sıraya gelenler  birbirlerine sıhhat durumlarını, iş durumlarını sorarak sohbete  başlarlar. Sohbet birçok konuda derinleşerek devam eder. Sohbet konuları  arasına, o haftaki aktüalite, piyasanın durumu, ekonomi, siyaset ve  dini konular gibi birçok mevzu girer. Sohbet konusu sıra gezenlerin ilgi  alanlarına göre de değişiklik gösterir. Sıra gezenler kuş meraklısıysa,  ağırlıklı olarak kuşlar üzerine; müzik meraklısıysa, müzik üzerine;  kültür ağırlıklıysa, edebiyat ve şiir üzerine sohbet ederler.  Muhtarların gezdiği sırada mahallenin sorunları, siyasi durum vs., dini  ağırlıklı bir sıra ise, dini konular sohbetin ana konularını oluşturur.

 

 

Sıra gecelerinde konuşulan konular, sıra gezenlerin mesleklerine, kültür  ve sanat yapılarına, tahsillerine göre değişiklik arz etse de, sırada;  sağlık, eğitim, siyaset, ekonomi, sanat, edebiyat, dini konular,  Urfa'nın sorunları; Türkiye ve dünya meseleleri gibi hemen her konu  konuşulabilir.

 

 

Bazı sıra gecelerine, sıradakilerin merak ettikleri veya ilgi duydukları  konunun uzmanı bir misafir özellikle çağrılır ve onun konuşması  dinlenir, ondan istifade edilmeye çalışılır.

 

 

 Sıra Gecesinde Oyun

 

Sıra gecelerinde eğlenmek ve hoşça vakit geçirmek üzere bazı geleneksel  oyunlar oynanır. Bu oyunlardan en yaygın olanları “Tolaka” ve “Yüzük  Fincan” oyunudur.

 

 

 Tolaka Oyunu: En az 5-6 kişi ile  oynanan bir oyundur. Bu oyunun oynanabilmesi için iki araç gereklidir.  Birincisi, avuç içine sığacak kadar büyüklükte bozuk para veya yüzük;  ikincisi ise, oyunda ceza alan oyuncunun eline vurmak üzere bükülmüş  boyun bağı (atkı), havlu veya kemer, İşte bu ceza aletine “tolaka”  denir.

 

 

Oturan oyuncular iki elini birleştirerek ileri uzatır. Ebe, avuç içine  saklanacak şeyi eline, ceza aleti tolakayı da koltuğunun altına alarak  ayağa kalkar. Bu sırada diğer oyuncular ellerini birleştirmiş ve ileriye  doğru da uzatmış olarak ebeyi beklemektedirler. Ebe, her oyuncunun  önünde durarak, elini oyuncuların birbirine yapışık ellerinin içinden  geçirir. Elindeki bozuk parayı oyuncuların ellerine bırakır gibi yaparak  tüm oyuncuları dolaşır. Ebe, bu işi birkaç defa tekrarlar.

Ebe tüm oyuncuları birkaç defa dolaşırken, saklanacak olan bozuk parayı  kimseye belli etmeden herhangi bir oyuncunun eline bırakır.

 

 

Bozuk para eline bırakılan oyuncu hiç sesini çıkarmaz, renk vermez.  Ebenin sorduğu herhangi bir oyuncu saklanan paranın kimde olduğunu  bilirse, ebenin eline ceza aleti ile bir tane vurur ve kendisi ebe olur.  Yeni ebe de oyundaki yerini alınca oyuna devam edilir. Ebenin sorduğu  oyuncu, paranın kimde olduğunu bilmezse, bu defa ebe onun eline ceza  olarak (paranın saklı olduğu oyuncunun söylediği kadar) vurur. Oyuna da  yine aynı ebe devam eder.

 

 

 Yüzük Fincan Oyunu: Bu  oyun için en az 5, en çok 10 kulpsuz fincan (acı kahve fincanı) ve bir  yüzük gerekmektedir. Bu oyun için sıra elemanları iki gruba ayrılır. Bir  grup tepsiyi ve fincanları alarak gizliden yüzüğü tepside ters dizili  fincanlardan birinin altına saklar. Karşı grubun tepside ters dizili  fincanların altından yüzüğü bulması oyunun temel özelliğidir.

Oyuna başlayan taraftan biri tepsiyi görünmeyen bir köşeye götürür ve  fincanlardan herhangi birinin altına yüzüğü saklar. Tepsiyi yavaşça  karşı tarafın önün bırakır.

 

 

Karşı taraf oyuncuları aralarında tartışarak, yüzüğün hangi fincanın  altında olduğunu bulmaya çalışır. Fincanları kaldırmak, karşı tarafın  temsilcisi tarafından yapılır. Temsilci, ellerini fincanların üzerinde  şöyle bir gezdirirken, karşı taraf oyuncuları fincanı saklayanların  yüzlerine bakar ve heyecanlanıp heyecanlanmadıklarını anlamaya çalışır.  Dolu fincan üzerindeyken herhangi birinin yüzü değişirse, o fincanı  kaldırması gerektiği konusunda temsilcilerini uyarırlar.

 

 

Temsilci, fincanı kaldırmadan fincanın “boşâ€ veya “dolu” olduğunu  söyler. Temsilci birinci fincanı kaldırırken “dolu” der ve yüzüğü  bulursa takımına 10 sayı kazandırır ve aynı zamanda tepsiyi hazırlama  kendi takımına geçer. Ama “boşâ€ dediği fincanları tek tek kaldırırken  yüzüğü bulursa, fincan adedi kadar sayı alabilirler. Diğer tarafta  kaldırılmayan fincanların sayısı kadar sayı verilir. Yüzüğü ilk saklayan  taraf yüzüğü saklamaya devam eder.

 

 

 Sıra Gecesinde Müzik

 

Şanlıurfa'da müziğin gelişmesi, yaşatılması, yeni bestelerle  sanatçıların ortaya çıkışında en önemli faktör sıra geceleridir,  denilebilir. Sıra gecelerinde usta-çırak geleneği içerisinde müzik icra  edilir. Herhangi bir enstrüman çalan veya okuyabilen kişilerin  oluşturduğu sıralarda Urfa makam geleneği içerisinde müzik icra edilir.  Müzik faslı Rast veya Divân makamından başlayarak Uşşak, Hicaz ve  gecenin durumuna göre diğer makamlarla devam ederek Kürdi veya Rast  makamıyla son bulur. Bu makamlar icra edilirken o makama göre şarkı,  türkü okunur. Arada ise hoyrat ve gazel okunur. Müziğe yeni başlayanlar,  bu gecelerde ustaları dinleyerek müzik bilgisi alır ve makamları  öğrenirler. Bu yönüyle sıra gecelerine “halk konservatuarı” da  denilebilir. Urfa'nın yetiştirdiği Mukim Tahir, Kel Hamza, Damburacı  Derviş, Tenekeci Mahmut, Kazancı Bedi, İbrahim Tatlıses, Mehmet Özbek,  Mahmut Coşkunses gibi, daha sayabileceğimiz birçok ünlü, sıra  gecelerinde yetişmiş ve ustalık dönemlerinde da çırakları kendilerinden  istifade etmiştir.

 

 

 Sırada Disiplin ve Yargılama

 

Sıra gecelerinin temeli disiplindir. Sıra gecesine gelişten ayrılışa  kadar kurallar dizisi vardır. Sıraya katılan kişi bunlara kesinlikle  uymak zorundadır. Bu kurallara uymayan, uyum sağlayamayan kişi zaman  içinde sıradan ayrılmak zorunda kalır. Sıra gecesinin genel kuralları  sıraya katılanlar tarafından umumiyetle bilinir. Sıraya gelme saati,  kalkma saati gibi bazı kurallar da sıra elemanlarının ortak kararıyla  belirlenir. Bu alınan kararları sıra başkanı uygular.

 

 

 Acı Kahve ve Çay İkramı

 

Sıraya gelenlere ilk olarak sigara ve acı kahve ikram edilir. Acı  kahveye Urfa'da “Mırra” denilir. Acı kahve yapmak için önce çekirdek  kahve kavrulur ve iri çekilir. Çekilen kahve “gümgüm” denen büyükçe  cezveye konularak iyice kaynatılır, kaynayan kahve başka bir cezveye  süzülür, dinlenen kahve tekrar süzülür. Süzülen kahveye “hel” denen ve  özel bir tad veren bitki tohumu da konur ve kaynatılarak sıcak olarak  misafirlere ikram edilir. Kahve, misafirlere özel kulpsuz fincanlarla  sunulur. Mırra, fincanın dibine az miktarda konulur ve iki defa verilir.  

 

 

Acı kahvenin yapılması gibi, içilmesinin de kendine has kuralları vardır. Bu kurallardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz.

 

 

Sıra gecesinde acı kahve, misafirler ilk geldiğinde ve kalkacakları  sırada olmak üzere iki defa ikram edilir. Her ikramda fincana az  miktarda acı kahve konur, misafir kahveyi içer ve fincanı geri uzatır.  Mırrayı dağıtan, tekrar fincana az miktarda kahve koyarak misafire  verir. Misafir ikinci kez uzatılan kahveyi de içerek teşekkür eder ve  fincanı, kahveyi dağıtana geri verir. Burada iki püf noktası vardır.  Kahveyi içen, kahve fincanını yere koymamalı ve mutlaka kahveyi verene  iade etmelidir. Kahveyi içenin fincanı yere veya masaya koyması kahveyi  dağıtana büyük hakaret sayılır. Bunun cezası kahveyi veren bekârsa,  evlendirmesi veya fincanın altınla doldurulup bunun kahveyi dağıtana  verilmesidir. Urfa'ya gelen yabancıların çoğu bu kuralları bilmedikleri  için çoğu kez fincanı yere koyar, orada bulunan, bu kuralı o yabancıya  hatırlatır ve kahveyi dağıtana da onun yabancı olduğunu ve bu kuralı  bilmeden fincanı yere koyduğunu, amacının hakaret olmadığını söyleyerek  â€œhoş görmesini” ister.

 

 

Sırada, acı kahveden sonra çay ikram edilir. Çay biraz geciktiğinde,  sıra arkadaşlarından bazıları esprili bir şekilde çayın geciktiğini ev  sahibine hatırlatırlar; “Yahu bu çayiz Halep'ten mi geli?”, “Niye bele  gecikti”, “Çay suyiz yoksa komşıdan getırah” veya birkaç arkadaş “Çay  içinde adalar” gibi içinde çay geçen türküleri söylemeye başlarlar. Ev  sahibi çayın geciktiğini anlar ve hemen çayları getirir.

 

 

Sıra gecesinde acı kahve ve çaydan başka, yazın ayran ve şurup ikram  edildiği de olur. Sıra gecelerinde alkollü içki kesinlikle içilmez.

 

 

 Sıra Gecesinin Baş Yemeği “Çiğköfte”

 

Sıra gecelerinde yemek olarak “çiğköfte” yapılır, nadiren diğer yemekli  sıra geceleri de vardır. Diğer bir ifade ile “Çiğköfte” sıra gecelerinin  değişmez yemeğidir diyebiliriz. Sırada sohbet veya müzik faslı biterken  köfteyi yoğuracak kişi ve ona yardımcı olacaklar köfte yoğurmak üzere  kalkarlar. Daha önce bulguru, eti, isodu (kırmızı pul biberi) ve diğer  malzemelerin hazırlanmış olduğu diğer odaya geçerler. Köfteyi yoğuracak  olan, elini güzelce yıkayarak işe başlar. Köfte kıvamına geleceği  sırada, sofra serilmeye başlanır. Köfte ile beraber yenilecek has  (marul), beyaz lahana, salatalık, turp, nane, pırpırım (semizotu) ve  Urfa'da yetişen hardal, kuzukulağı, suyarpızı, tuzik pendik ve tere gibi  dere otlarından mevsimine göre bulunanlar sofraya dizilir. Ayran ve  ekmek de sofraya konulduktan sonra hazır olan çiğköfte herkese bir tabak  olacak şekilde servis yapılır.

 

 

İyi köfte yoğurmak bir meziyettir. Sıraya gelen her kişi iyi köfte  yoğuramaz. Her sıranın köfte yoğuranı bellidir ve o kişi veya kişiler  sıra gecesinde köfteyi yoğururlar. İyi yoğuramayan biri, köfte yoğurursa  köfteyi hamurlaştırır, yiyenler “yuvalak köftesine benzemişâ€ gibi  nüktelerle yoğurana takılırlar; köfteyi yoğuran, yoğurduğuna  yoğuracağına pişman olur.

 

 

Sırada çiğköftenin yanında bostana, salatalık veya maruldan yapılmış  cacık, zeytin bostanası veya koruk salatası, çoban salatası gibi salata  ve cacıklar ikram edilir.

 

 

 Sıra Gecesinde Tatlı

 

Sıra gecelerinde çiğköfteden sonra kadayıf, şıllık, katmer, baklava veya  daş ekmeği, küncülü akkıt, palıza, şıre gibi mahalli tatlılardan  herhangi biri ikram edilebilir. Sıra sahibinin hanımı maharetli ise, bu  tatlılar evde hazırlanır, yoksa çarşıdan alınır.

 

 

 Sonuç

 

Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz: “Sıra gecesi” bir halk mektebidir,  eğitim ve öğretim müessesesidir, arkadaşlıkların dostluklara dönüştüğü,  dayanışma ve yardımlaşmanın, hoş sohbetin, müziğin, edebiyatın harman  olduğu gecelerdir.

 

 

Şanlıurfa kültür hayatında önemli bir yere sahip olan “sıra geceleri”  geleneği çok yaygın bir şekilde Urfa'da ve Urfa dışındaki Urfalılar  arasında halen devam etmektedir. Birçok geleneğimizin yozlaştığı ve bir  kısmının kaybolduğu günümüzde sıra gecesi” geleneğinin yaşıyor olması  bir şanstır, bir güzelliktir. Sıra gecesi geleneğinin sürdürülmesi, bu  kadar olumsuz tesirlere karşı halkımızın kendi milli değerlerine sahip  çıktığının bir göstergesidir. Bu nedenle “sıra gecesi” geleneğinin bugün  olduğu gibi yarınlarda da devam etmesi halisâne dileğimizdir.
Linkback: Urfa Sıra Gecesi Nedir, Ne Değildir?
  • Gösterim 2,003 
  • Herşey Genel Paylaşım
  • 0 Yanıtlar


Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor Üye ol Veya Giriş Yap


Paylaş whatsappPaylaş facebookPaylaş linkedinPaylaş twitterPaylaş myspacePaylaş redditPaylaş diggPaylaş stumblePaylaş technoratiPaylaş delicious

Benzer Konular (5)


İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Replikacep.com sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.Knın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur.Replikacep.com hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim sayfamızdan bize bildirdikten en geç 3 (üç) iş günü içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.
Footer menü
Hakkımızda
Bize Ulaşın
Biz Kimiz
Hizmetlerimiz